Kaysepi: Adını duyanların bile tadına hayran kaldığı, lezzetli bir tatlıdır. Türk mutfağında sıkça rastlanan bu tatlı, kayısı ve cevizin eşsiz uyumuyla hazırlanır. Kaysepi’nin tarihi, nasıl yapıldığı ve püf noktaları hakkında bu yazıda detaylı bilgilere ulaşacaksınız. Kaysepi’nin Tarihi: Kaysepi’nin tam olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmemekle birlikte, Osmanlı mutfağında yer alan tatlılardan biri olduğu tahmin edilmektedir.
Dil Peyniri: Tarihinden Tatlılara Kullanımına Tatlı krizleriniz için muhteşem bir çözüm bulmak için Dil Peyniri’nin büyülü dünyasına bir yolculuk yapmaya ne dersiniz? Dil Peyniri, tarih boyunca farklı kültürlerin sofralarında yer bulmuş, tatlı ve tuzlu lezzetlerde kullanılan bir süt ürünüdür. Bu lezzetli peynirin geçmişi oldukça zengin ve ilginçtir. Şimdi, Dil Peyniri’nin tarihini ve hangi lezzetlerde tatlılara
Gül şurubu, yüzyıllardır kullanılan ve hem lezzeti hem de şifalı özellikleriyle öne çıkan bir içecektir. Gül yapraklarının hoş kokusu ve ferahlatıcı tadı ile özellikle yaz aylarının vazgeçilmez içeceklerinden biri haline gelmiştir. Bu yazıda, gül şurubu tarifi ni, faydalarını ve kullanım alanlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Ayrıca, gül şurubu ile yapabileceğiniz çeşitli tarifler hakkında bilgi vereceğiz.
Mardin, tarihi dokusu ve kültürel zenginliği ile Türkiye’nin en gözde şehirlerinden biridir. Bu büyüleyici şehir, sadece tarihi eserleri ve taş evleriyle değil, aynı zamanda eşsiz mutfağıyla da ziyaretçileri cezbetmektedir. Süryani mutfağının en eski ve en özel lezzetlerinden biri olan Harire, Mardin’in ve bölgenin simgeleri arasında yer alır. Harire’nin Hikayesi: Geçmişten Günümüze Bir Lezzet Yolculuğu Harire’nin
Ramazan ayının vazgeçilmezi hurma, sadece iftar sofralarının değil, aynı zamanda tatlı severlerin de gözdesidir. Sağlık dolu bu meyve, tatlılara hem doğal bir tatlılık hem de benzersiz bir lezzet katıyor. Hurma, yüksek enerji içeriği ve besleyici özellikleriyle bilinirken, tatlı tariflerinde kullanıldığında, sıradan lezzetleri bile büyüleyici bir hale getirebilir. Blogumuzda bu kez, hurmanın doğal tatlılığını ön plana
İngiliz ve Balkan mutfakları, özel günler ve dini bayramlarla bağlantılı zengin yiyecek ritüelleri ile dikkat çeker. Bu iki farklı mutfak geleneğindeki bazı özel günler ve bu günlerde yapılan yiyecekler, kültürel mirasın ve geleneklerin nasıl korunduğunu gösterir. Hem İngiliz hem de Balkan mutfaklarının özel yiyecekleri, bu kültürel ve dini ritüellerin vazgeçilmez bir parçasıdır. İngiliz Mutfağında Dini
Vişneli Ayva Tatlısı: Kışın Vazgeçilmezi Malzemeler: 3 orta boy ayva 1 su bardağı toz şeker 2 su bardağı su 1 çay bardağı vişne suyu (veya taze vişneler) 1 adet çubuk tarçın Birkaç adet karanfil Üzeri için: Kırılmış ceviz veya fındık Yapılışı: Ayvaları Hazırlayın: Ayvaları güzelce yıkayın, kabuklarını soyun ve ortadan ikiye bölün. Çekirdek yataklarını çıkarın.
Geleneksel tatlılarımızdan biri olan bülbül yuvası, adını ortasındaki çukurdan alır. Bu çukura Antep fıstığı veya ceviz içi konarak servis edilen bu şerbetli tatlı, damaklarda unutulmaz bir tat bırakır. Malzemeler: Hamuru İçin: 2 Yumurta 1 Çay Bardağı Süt 1 Çay Bardağı Ayçiçekyağı Yarım Çay Bardağı Su Alabildiğince Un Bir Tutam Tuz Üzerine Dökmek İçin: 1 Çay
Keşkül kelimesi aslında geleneksel bir tatlının adı değil. Hindistancevizinin içi oyularak yapılan kabın adı. Osmanlı döneminde kullanılan bu kap, zamanla ünlü bir tatlının ismini almış. O devirlerde daha çok dervişlerin, fakir fukaranın kullandığı bu kabın boş kalmaması adına, padişahların emriyle imarethanelerde sütlü ve besleyici bir tatlı hazırlanırmış. Tatlının ismi de buradan kalma. Keşkül-ü fukara, yani
Ramazan ayı geldi mi aklıma hep çocukluğum gelir… İftar saatine yakın sokakta tablalar içinde satılan pideler, pastane vitrininde gördüğüm süt içindeki üzeri narla süslenmiş güllaç tatlısı ve hurma…. Ben insanlar gibi yemeklerinde bir hikayesi olduğuna inanırım ve hikayesini bildiğim tatları başka bir keyifle de yerim. Bu yazımda size Osmanlıdan günümüze kadar uzanan Güllaç tatlısının hikayesini
