Cihangir’de yeni, ferah bir mekân Hayat. Sıcak, samimi, yormayan, üzmeyen… Mutfağı başarılı, servisi düzgün… Dost sohbetini de ekledin mi… Daha ne olsun değil mi?
Popülerlik kavramına uzağım. Huysuzum da… Hayatın her alanında ama… Çoksatan kitabı da okumam, çok izlenen filme de gitmem, yükünü almış mekânlara, semtlere de… Kırk yılda bir belki. Cihangir de, bu yüzden beni cezbetmiyor çok. Ama yeni bir meyhaneyi denemek için enerjim var, nerede olursa olsun.
Hayat Meyhanesi’ne de nazlanmadan gittim o yüzden; sevgili Neslihan (Aydemir) ve Aylin’le (Kement). Minimal dekorasyonuyla, gözü yormayan mavi, beyaz, gri tonlarıyla şık, küçük bir meyhane burası. Biraz Grek esintisi, biraz İstanbul dokusu, mekânı butik bir havaya sokuyor. Beyaz kolalı örtüler, kaliteli servis takımları, pire gibi garsonlar ambiyansı tamamlıyor.
Mezeler başarılı
Mutfaksa, gayet başarılı… Geleneksel İstanbul mutfağının tatlarını, orijinal halleriyle sunma hedefiyle yola çıkmışlar. Ermeni usulü topik de var, Girit ezmesi de, balık turşusu da… 70-80 çeşit klasik mezeden mevsimine uygunluklarına göre her gün 20-25’ini çıkarıyorlar. Girit ezmesini, boraniyi, lakerdalarını, balık pastırmalarını, balık turşularını denedim. Balık turşusu dışında hepsini sevdim. Turşunun sorunu, bana göre tarçınını fazla kaçırmaları olmuş. Balık tadını alamıyorsunuz.
Balık ve deniz ürünlerinde iddialılar
Hayat Cihangir, balık ve deniz ürünlerinde özellikle iddialı. Ara sıcak olarak önce kalamar ızgarayı deniyoruz. İçini kelle peyniriyle (Mihaliç) doldurmuşlar. İyi de terbiye etmişler. Kalamar yumuşacık, kelle peyniri de çok yakışmış. Beğendili ahtapot ve parmesanlı midye de farklı tatlar ama bu füzyon mutfağı dedikleri şeyi sevmiyorum ben. Ne yediğinizi anlamıyorsunuz. Esas sorunsa, beğendili ahtapotta soya sosunun çok tuzlu olması ve fazla kaçmasıydı o gece. Güzel bir ahtapot ızgarayı her daim tercih ederim. Son dönemin moda yemeği balık kokoreç de aynı şekilde. Seveni çoktur eminim ama bana hitap etmiyor. Malzemenin kendisiyle çok oynamaya gerek yok, deniz ürünleri zaten lezzetli, bu lezzeti olduğu gibi, basit şekilde servis etmek yeterli olur.
Birkaç küçük dokunuş gerekli
Çok yedik ama balığa her zaman yer var benim masamda. Hamsi ızgara geliyor göz açıp kapayıncaya kadar. Bu sene doğru düzgün hamsi yemedim. Bunun iki ana sebebi var; sıcaklık genellikle mevsim normallerinin üzerinde seyrettiği için denizler soğumadı, hayvan da yağlanamadı. İkinci nedense, çok şükür ki lüferin geçen yıllara göre bereketli olması. Lüfer, özellikle hamsileri kovalayıp tükettiği için Karadeniz’in bu çok lezzetli balığını az görebildik sofralarımızda. Neyse, ben şikayetçi değilim, lüfer bol olsun da… O gece yediğimiz hamsi de yağsızdı, belki tavası yapılsa daha iyi sonuç verirdi ama ızgarası ancak bu kadar oluyor. Neticede, Hayat Cihangir standardın üzerinde bir mutfak, iyi servis ve güzel ambiyans sunuyor. Birkaç küçük dokunuşla çok daha iyi olmaları mümkün.
U. KAAN ALTIN
Kaynak: Milliyet Gazetesi