Uzun yıllar restoran işletmeciliği yapan Gülhan Kaya, Selanikli babaanneden miras yemek sırları eşliğinde Ege ve Akdeniz sofralarından 100 nefis tarifi yeni kitabında sunuyor.
Artık büyükşehirlerde ve hatta köy kasaba demeden neredeyse her yerde ‘hazır yemek’ moda oldu. Özellikle büyük marketlerin ya da şarküterilerin içinde ‘meze’ reyonunu görmek ve hemen oradan paketletmek mümkün. Ancak mutfağımızda kendi ellerimizle, doğal malzemelerle ve geleneksel usullerle hazırlayacağımız mezenin tadını onlarda bulmak mümkün değil!
Oysa meze Ege ve Akdeniz mutfağının vazgeçilmezlerinden. Yüzyıllardır sofraların baş tacı oldu, özenle hazırlanıp süslendi, kimi zaman ara öğün kimi zaman da ana öğün olarak günü kurtardı.
Yıllarca restoran işletmeciliği yapmış Gülhan Kaya, Selanik göçmeni olan babaannesi Antik Şehriban’ın mutfağından ve özellikle mezelerinden çok etkilenmiş ve onun tariflerini günümüze taşımayı hayal etmiş… “Yemek yapmak sanattır, resim gibi, müzik gibi… Resim sanatında nasıl renklerin armonisi, müzikte notaların melodisi varsa yemek sanatında sebzelerin, baharatların yani kullanılan tüm malzemelerin bir kokusu ve lezzeti vardır. Resim gibi tabak, tablo gibi tabak! Gerçekten yemek insanı olursanız sizde tablo gibi yemek yapabilirsiniz” diyor.
Yazarın en büyük aşkı mutfak! Duyguları ile beslediği meze tariflerini ve püf noktalarını bizlerle paylaşıyor. Kitapta, dört mevsim ‘meze’ keyfini sürebilmeniz için, pratik ve lezzetli 100 tarif bulunuyor. Bu tarifleri uygularken geliştirdiği özel sırlar da Meze’ye ayrı bir renk katıyor.
Yazar: Gülhan Kaya
Yayınevi: Hayykitap / Yemek Kitabı Dizisi
128 sayfa, İstanbul-2014