Denizlerin sunduğu lezzet ve besin hazinesi, sofralarımıza çeşitlilik ve bereket katmaktadır. Palamut, hamsi, istavrit gibi meşhur balıklar her sezon sofralarımıza konuk olurken, bazı balık türleri ise tipinden ötürü hak ettiği ilgiyi görememektedir. Bu yazıda, tipinden öte lezzetleriyle öne çıkan, “itibarsız” olarak nitelendirilen bazı deniz ürünlerine ışık tutacağız.
Beşiktaş Balık Pazarı’nda Bir Keşif:
Geçenlerde Beşiktaş Balık Pazarı’nda dolaşırken, parlak derili ve pırıl pırıl gözlü zargana balıkları dikkatimi çekti. Hemen bir kilo aldım. Balıkları temizlenirken, balıkçılarla sohbet etme fırsatım da oldu. “Neden hiç gelincik getirmiyorsunuz?” diye sordum. Balıkçıların cevabı ilginçti: “Bir defa getirdim, ama kimse almadı,” dediler. Tipinden ötürü pek rağbet görmeyen bu balıkların fiyatı hamsiyle aynıymış.
Tipinden Öte Lezzet:
Geleneksel olarak tanınmış balıkların yanı sıra, tipi yüzünden itibar görmeyen lezzet dolu balıklar da var. Bu balıkları tezgahlarda bulmak zor olabilir, ancak bir olta edinip dülger dışındakilerin tadına “Kendin avla kendin pişir” yöntemiyle bakabilirsiniz. Ancak iskorpit ve trakonya gibi balıkları avlarken çok dikkatli olmak gerektiğini unutmayın. Mıgri için ise Ege Denizi’ne gitmek gerekebilir.
İtibarsız Lezzet Abidesleri:
- Gelincik: Kılçıksızdır ve 20 ila 40 cm boyutları arasında değişir. Gelincik, İstanbul’da lüfer gibi ünlü bir balık olsa da lezzet olarak onunla yarışır. Ayrıca, Musevi mutfağında özel bir yere sahip olduğundan, balıkçılar arasında “Yahudi balığı” olarak da bilinir.
- İskorpit: Genellikle çorbası yapılır, ancak fileto halinde ızgarada da harika olur. Kılçığı neredeyse yoktur ve sıkı bir et yapısına sahiptir. Güveçte de pişirilebilir.
- Kayabalıkları: Çoğu balıkçı tarafından yanlışlıkla yakalandıktan sonra denize atılan bu balıklar, tulum çıkarıldıktan sonra unla kaplanarak kızartılabilir veya ızgaraya atılabilir. Her türlü pişirme yöntemi uygundur.
- Dülger: Nadiren tezgahlarda görülür ve genellikle restoranlarda tercih edilir. Tulum çıkarıldıktan sonra zeytinyağı ve kekikle marine edilip ızgarada pişirildiğinde harika bir lezzet elde edilir.
- Vatoz: Zeytinyağı, sarmısak ve kekikle marine edildikten sonra ızgarada veya tavada pişirilir. Lezzetlidir ve farklı pişirme yöntemlerine uyar.
- Mıgri: Yaklaşık olarak 1 metre boyutundadır ve sıkı bir et yapısına sahiptir. Kılçığı neredeyse yoktur ve birçok farklı şekilde pişirilebilir.
- Kırlangıç Balıkları: Farklı türleri bulunur ve hepsi lezzetlidir. Tava, güveç veya diğer pişirme yöntemleriyle hazırlanabilirler. Boyları türe göre 25 ila 80 cm arasında değişebilir.
- Zargana: Hem avlaması hem de yemesi keyiflidir. Tadı mükemmeldir ve 30 ila 60 cm boyutları arasında değişir.
- Trakonya: Tehlikeli ve lezzetli bir balıktır. İskorpit gibi çorba yapılabilir, ancak dikenleri çok zehirli olduğundan dikkatli olunmalıdır. Pişirme yöntemleri çeşitlidir ancak özenle pişirilmelidir.
Not: Her bir balık için farklı pişirme yöntemleri ve boyutları vardır. Bu balıkları tadanlar genellikle lezzetlerine hayran kalırlar.
Denizlerin sunduğu lezzetler sadece meşhur balıklarla sınırlı değildir. Tipinden öte lezzetleriyle öne çıkan birçok deniz ürünü, sofralarımıza çeşitlilik ve keyif katabilir. Bu yazıda yer alan “itibarsız” olarak nitelendirilen balıkları denemekten çekinmeyin