Türkiye, dört bir köşesinde evlerde ve modern tesislerde üretilen onlarca peynir türü ile adeta bir “peynir cenneti” olarak öne çıkıyor. Dünya’da binlerce yıl önce üretilmeye başlanan peynir, Türkiye’de de pek çok türüyle ve adına düzenlenen festivallerle birlikte Türk mutfağında önemli bir besin kaynağı olarak yer alıyor. Geleneksel yöntemlerle veya modern tesislerde üretilen peynirlerin bir bölümü bakkallarda ya da marketlerde satışa sunulabiliyor. Özellikle kırsal yerleşim alanlarında evlerde üretilen peynir çeşitleri, yalnızca üretildiği bölgede bilinen gizli bir lezzet olarak kalıyor.
Ülkedeki peynir çeşitliliği, üretim kalitesinde rekabeti de beraberinde getiriyor. Üretilen peynirin belli bir yöreye özgü olarak ilan edilmesi, tanıtılması ve pazarda pay elde etmesi amacıyla festivaller düzenleniyor. Peynir, üretildiği yörelere de önemli ekonomik gelir sağlıyor.
İçerdiği protein ve vitaminlerle dengeli beslenmede önemli bir yeri olan, günün her saatinde tüketilebilen peynir, özellikle karpuz ve ekmekle birlikte en çok tercih edilen “yaz ve diyet yemeğini” oluşturuyor.
Konya’nın Küflü Peyniri
Konya’da yağı alınmış koyun sütünden üretilen ve doğal olarak küflendirilen Konya küflü peyniri, genellikle Karapınar, Ereğli ve Cihanbeyli gibi koyunculuğun yoğun olduğu yerlerde üretiliyor. Yağının alınması, doğal küflenmeye yol açtığı için aflatoksin oluşmasını önlüyor.
Berendi ve Divle Tulum Peyniri
Ereğli ilçesi ile Karaman’ın Ayrancı ilçesi ve çevresinde üretilen Berendi ve Divle tulum peynirlerinin de pazar payı oldukça geniş. Berendi tulum peyniri, pastörize inek sütü kullanılarak modern tesislerde üretiliyor. Divle tulum peyniri ise tümüyle geleneksel usullerle yapılıyor ve mağaralarda saklanıyor. Kaliteli bir Berendi ve Divle peyniri, homojen bir yapıda ve açık sarı renge sahip olmalı. Bu peynirler, sulanmamış ve pütürsüz olmalı. Berendi peynirinin kilogramı 9-10 TL, Divle peynirinin kilogramı ise 15 TL’den tüketicilere satılıyor.
Kayseri’nin Çömlek Peyniri
Çömlek peyniri, taze koyun veya inek peynirinin süzülüp daha sonra çömleklere basılmasıyla üretiliyor. Kalıplar halindeki taze peynir, önce bez torbalara konulup üzerine taş parçalarıyla baskı yapılarak içerisindeki peynir suyunun dışarı akması sağlanıyor. “Baskı” adı verilen bu işlem 2 gün sürüyor. Suyunu kaybeden taze peynir, daha sonra elde ufalanıp bir bez üzerine serilerek tuzlanıyor. Ufalanan peynirin içerisine bir miktar çörek otu katılıyor. Tuzlanıp bir gün bekletilen peynir çömleklere basılıyor ve mağaralarda olgunlaşmaya bırakılıyor. Yaklaşık 3 ay sonra peynir tüketilmeye hazır hale geliyor.
Erzincan Tulum Peyniri
Erzincan’da birkaç yıl öncesine kadar evlerde, son yıllarda ise modern tesislerde üretilen tulum peyniri, ülkede en çok tüketilen peynir türleri arasında. Koyun sütünün ısıtılıp mayalandıktan sonra oluşan pıhtı, bez torbada sudan ayrışması için 3 gün bekletiliyor. Daha sonra pıhtı parçalanarak yüzde 3 oranında tuz ile karıştırılıp 18 saat havayla temasa bırakılıyor. Peynirde istenen aromanın oluşması için bu işlem birkaç kez tekrarlanıyor ve hava almayacak şekilde bir tulum ya da bidonda 120 gün bekletilerek tüketime hazır hale getiriliyor. Tulum peyniri, başta Erzincan olmak üzere Türkiye’nin hemen her yerinde marketlerde ve şarküterilerde satılıyor.
Kars Gravyeri
Mandıralarda üretimi yapılan Kars gravyerinin hayvansal protein oranı yüzde 32 seviyelerinde. Kars’ta yaygın olarak tüketilen gravyer, son yıllarda büyük şehirlerde de ilgi görmeye başladı. Özellikle yabancı turistlere ev sahipliği yapan otellerden Kars gravyerine yoğun talep geliyor. Gravyerin gelecek yıllarda çok daha fazla ilgi görmesi bekleniyor. İyi bir Kars gravyerinin sert kabuklu, kiraz büyüklüğünde gözenekleri, kesildiğinde renginin koyu sarı olması ve yenildiğinde genzi yakacak düzeyde bir tadı bulunması gerekiyor.
Erzurum’un Civil Peyniri
Erzurum’a özgü civil peynir, yağsız inek ya da koyun sütünden yapılıyor. Yayıklanarak yağı alınan ve tencerede mayalanan süt, pıhtı halini alana kadar ateş üzerinde sürekli karıştırılıyor. Oluşan pıhtı, başka bir kaba alınarak tuz ilave ediliyor. Peynir kütlesi daha sonra bir kola sarılarak tel şeklini alıyor. Salamura suyu içerisinde muhafaza edilebildiği gibi, bolca tuzlanarak taze olarak da saklanabiliyor. Civil peynir, başta Erzurum olmak üzere Ankara ve İstanbul’da da değişik marketlerde satışa sunuluyor. Yağsız olması nedeniyle, özellikle diyet uygulayanlar tarafından tercih ediliyor.
Van’ın Otlu Peyniri
Hazmı kolaylaştırıcı özelliğe sahip olan Van’ın otlu peyniri, bu nedenle sadece kahvaltıda değil, yemeklerden sonra da tüketiliyor. Genellikle Doğu Anadolu Bölgesi’nde, 25 çeşit bitki kullanılarak yapılan otlu peynirin sofralarda farklı bir yeri bulunuyor. Otlu peynirde çoğunlukla sirmo (yabani sarımsak), mendo, helis, siyabo, nane ve kekik gibi yabani otlar kullanılıyor. İlkbaharda dağlardan toplanan bitkiler, bir süre salamurada bekletildikten sonra peynire katılıyor. Otlardaki çeşitli mineraller hazımsızlık sorununu ortadan kaldırıyor.
Türkiye’deki peynir çeşitliliği ve zenginliği, sadece farklı damak tatlarına hitap etmekle kalmıyor, aynı zamanda her bir yörenin kültürel ve ekonomik yapısına da önemli katkılar sağlıyor. Peynirin bu zenginliği, Türkiye’nin her köşesinde farklı tatlarla ve üretim yöntemleriyle kendini gösteriyor